Obezite Kısaca Nedir?
En basit tanımıyla vücutta aşırı yağ birikimi şeklinde tanımlanan obezite, tüm dünyada ve ülkemizde gittikçe artan bir halk sağlığı sorunudur. Dünya Sağlık Örgütü vücutta sağlığı kötü yönde etkileyecek düzeyde anormal ve aşırı yağ birikimini obezite olarak tanımlamıştır. Aynı şekilde kişinin sağlığını tehdit eden ve yaşamını olumsuz etkileyen boyutta şişmanlık durumu obezite olarak tanımlanabilir.
Obezitenin neden olduğu sağlık problemleri neredeyse tüm vücudu etkilemektedir. Başta kalp ve damar sistemi olmak üzere solunum sistemi, sindirim sistemi, kas ve iskelet sistemi ile salgı ve üreme fonksiyonları ve hatta cilt ve psikososyal durum etkilenmekte, obezite pek çok sağlık problemlerine neden olmaktadır. Amerika’da her yıl yaklaşık 300.000 yetişkin, obezite ile ilişkili nedenlere bağlı ölmektedir.
Obezitenin neden olduğu sağlık sorunları, kalp hastalıkları (kalp yetmezliği, yüksek tansiyon, kalp krizi vs), beyin ve damar hastalıkları (inme, tromboemboli vs), şeker hastalığı, insülin direnci, hiperlipidemi, hipertriglisemi, uyku apnesi, solunum zorluğu, karaciğer yağlanması, reflü hastalığı, astım, polikistik over, kanser, artrit, adet düzensizliği, safra kesesi taşları, immun sistem bozuklukları, cilt hastalıkları ve aşırı kıllanmadır. Tüm bu risklere maruz kalmamak için obeziteden kurtulmak ve tedavi olmak büyük önem taşımaktadır.
Obezite testi
Obezite hesaplamada kilonuzun, boy değerinizin karesine bölünmesiyle (kg/m²) hesaplanan Vücut Kitle İndeksi (VKİ) değeri kullanılır. Dünya Sağlık Örgütü’nün kabul ettiği, vücut kitle indeksi sonuçlarına göre 30’un üzeri obez, 40’un üzeri morbid obez olarak isimlendirilir.
Obezite tedavisi
Her şişman obezite ameliyatı olabilir mi?
Tabii ki hayır! Şişmanlık ancak belli bir düzeyin üstünde ise obezite ameliyatı faydalı ve hatta yaşamı uzatıcıdır.
Şişmanlık ameliyatı, bir estetik tedavi yöntemi değildir. Estetik kaygılar ile bu ameliyat kesinlikle yapılmaz. Ancak morbid obez olarak tanımlanan kişilerde hayatı uzatıcı etkisi olduğu kanıtlanmış bir tedavi yöntemidir, mutlaka başvurulması gereken bir işlemdir. Beden kitle indeksi 40’ın üstünde ise, ya da 35 – 40 arasında olup, şişmanlığa bağlı şeker hastalığı, yüksek tansiyon, uyku apnesi, karaciğer yağlanması, gibi yandaş hastalıklardan en az ikisi varsa, “morbid obezite” söz konusudur ve bu durumda ameliyat mutlaka gerekmektedir.
Morbid obezite, hastayı karşı karşıya bıraktığı riskler ile ölümcül olabilen, yaşam süresini kısaltan bir sağlık sorunudur. Şişmanlık belli bir aşamadan sonra şeker hastalığına ve hipertansiyona neden olur ve bu komplikasyonlar “morbid” obezlerde çok erken yaşlarda ortaya çıkar. Morbid obezler, eğer tedavi edilmezlerse, yaşdaşlarına göre çok daha erken zamanda damar sertliği ve buna bağlı oluşabilen; kalp krizi ya da inme gibi nedenlerle yaşamlarını yitirmektedirler.
Şişmanlığı giderici cerrahi girişimler olarak tanımlayabileceğimiz obezite cerrahisi hayat kurtarıcı ve yaşamı uzatıcı müdahalelerdendir. Bu nedenle de tüm dünyada ve ülkemizde çok aktif ve sıklığı giderek artan biçimde uygulanmaktadır. Çünkü bu ameliyatlar şişmanlığı gidermenin yanı sıra, başta Tip II şeker hastalığı ve hipertansiyon olmak üzere diğer problemlerin de süratle düzelmesini sağlar ve yaşam kalitesini de çok belirgin şekilde düzelttir.
Obezite cerrahisi (Bariatrik Cerrahi)
Şişmanlığı gidermede en etkili cerrahi yöntemler hangileridir?
Zamanımızda hem tüm dünyanın ve hem de ülkemizde en çok tercih edilen ve yaygın olarak kullanılan iki yöntem “tüp mide” (sleeve gastrektomi) ve “mide by-pass’ı” ameliyatlarıdır. Tüm bu girişimler bütün hastalarda laparoskopi dediğimiz kapalı yöntemle yapılmaktadır. Bu ameliyatta karın kesisi yoktur, ağrı minimaldir, estetik sonuç mükemmeldir, hastalar derhal ayağa kalkıp birkaç gün sonra taburcu olurlar ve erken dönemde işlerine geri dönebilirler.