Genellikle göbek deliğinden ucunda kamera bulunan ince bir aletin karın içine sokularak karın içindeki organların görüntülenmesi işlemine laparoskopi denir. Aynı şekilde, karnın değişik yerlerinden yerleştirilen 0.5 veya 1 cm genişliğinde aletler ve kamera yardımı ile karın içinde yapılan ameliyatlara laparoskopik cerrahi ismi verilir.
Yerleştirilen kamera, karın içini aydınlatır, karın içindeki görüntüleri ekrana aktarır, hastalık veya problemleri doğrudan gözlemleme imkanı verir. Karnın çeşitli bölgelerinden açılan deliklerden içeri sokulan yardımcı aletler ile ameliyatlar gerçekleştirilir. Kapalı, kansız ya da bıçaksız ameliyat olarak da bilinen bu yöntem laparoskopik cerrahi işlemidir.
Hızla gelişen teknoloji sayesinde cihazlar çok geliştirilmiş, ışık kaynağı, mercek-optik sistemi vs cihazlar çok küçük boyutlara getirilerek tek bir boru içine yerleştirilmiştir. Teknolojik gelişmelere paralel olarak yalnızca tanı amaçlı uygulanan bir işlem olan laparoskopi giderek artan bir sıklıkta tedavi amaçlı (laparoskopik cerrahi) uygulanmaya başlanmıştır. Önceleri safra kesesi ameliyatında kullanılan laparoskopik cerrahi tekniği geliştirilerek karın içindeki tüm ameliyatların laparoskopik olarak yapılabilmesi sağlanmıştır. Günümüzde neredeyse tüm organların ameliyatları laparoskopik yapılabilir olmuştur.
Laparoskopik cerrahide ameliyat edilecek organlar yerleştirilen kamera ile ekranda görünür ve ameliyat ekrandaki görüntülerle gerçekleştirilir. Kamera sayesinde çıplak gözle görülenden 20 kat daha büyük ve ayrıntılı bir görüntü elde edildiğinden yapıların daha detaylı görülebilmesi mümkün olur. Ameliyatın türüne göre giriş deliklerinin sayısı ve kesi yeri genişliği değişmekle birlikte genel olarak kesi yeri genişliği 0.5-1 cm arasındadır. Bu da yaraların çok çabuk iyileşmesini, daha az yara izi kalmasını, ameliyat sonrası günlük hayata daha hızlı dönülebilmesini sağlar.
Laparoskopik ameliyatlar genel anestezi altında hasta uyutularak yapılır. Karın içine gaz verilerek karın içi genişletilir. Böylece organlar karın duvarından ayrılarak aletlerin çalışmasına olanak verecek yer sağlanır.
Minimal invaziv cerrahi de denilen bu ameliyatlar için herhangi bir yaş sınırı yoktur; karın içinde gerçekleştirilen ameliyatların tamama yakını bu yöntem ile gerçekleştirilebilir. İşlemin belirleyicisi, uygulamayı gerçekleştiren cerrahın laparoskopik cerrahi tecrübesi ve uygulanan merkezin uygun donanıma sahip olmasıdır. Gerçekte tecrübeli ellerde ve donanımlı merkezlerde bu ameliyatların karın açılarak yapılan ameliyatlardan (açık ameliyatlar) eksik veya yetersiz tarafları olmadığı gibi çok daha üstün avantajları mevcuttur.
Bu ameliyatlar özel zaman ayrılması gereken, başta cerrah olmak üzere tüm ameliyathane ekibinin ek eğitimler alması ve donanım anlamında farklı aletlerin de ameliyathanede bulundurulması gereken ameliyatlardır. Hastaların ameliyat olmadan önce bu ameliyatın laparoskopik olarak yapılmasının avantajları ve varsa dezavatajlarını cerrahları ile tartışmaları en doğru tercihtir.