Pankreas, karın arka bölümünde yer alan mide, onikiparmak barsağı (duodenum), dalak ve böbrekler ile komşu olan salgı organıdır. Alınan gıdaların sindiriminde ve kan şekerinin dengelenmesinde önemli rol oynamaktadır.
Pankreas kanseri pankreasın her bölgesinden gelişebilir ancak en sık baş kısmı dediğimiz bölgesinden gelişmektedir.
Pankreas kanserinin sebebi bilinmemekle birlikte sigara içenlerde ve şişman bireylerde daha sık görülür. Hastaların yaklaşık %30’unda pankreas kanserinin nedeni sigara kullanımıdır. Pankreas kanseri erkeklerde daha sık görülmektedir ve sıklığı yaşla artmaktadır.
Belirtiler
Pankreas kanseri, kilo kaybı, karın ve sırt ağrısı, sarılık, iştah kaybı, bulantı-kusma, halsizlik, yorgunluk, sindirim zorluğu, aniden ortaya çıkan ve aile öyküsü bulunmayan şeker hastalığı gibi bozukluklarla ortaya çıkar. Genellikle belirtiler hastalığın geç evresinde hissedilir; çok sinsi ilerleyen bir kanser türüdür. Dolayısı ile hastaların büyük çoğunluğunda tanı hastalığın ilerlemiş evresinde konulmaktadır.
Tanı
Hastalık sinsi geliştiğinden tanıda çok sık gecikme yaşanmaktadır. Bu hastalıktan şüphe edilmesi ve buna yönelik araştırmalar yapması, erken dönemde hastalığın yakalanmasında önemli faktördür.
Erken evrede tanı konulmasında CEA, CA 19-9 ve CA 125 gibi tümör belirteçleri yetersiz kalmaktadır. Ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans (MR) gibi görüntüleme yöntemleri pankreasta sert ya da kistik kitle varlığını, kitlenin boyutunu, kitlenin diğer çevre yapılarla olan ilişkisini ve damar yapılarına olan yakınlığını ortaya koyar. Özellikle ilaç verilerek çekilen BT ile pankreas kanserleri hakkında çok önemli bilgiler elde edilir. MR görüntüleme aynı şekilde tümörün ayırıcı tanısında önemlidir. Bu iki inceleme gerektiğinde birlikte kullanılır ve hastaya uygulanacak tedavi kararının en doğru şekilde verilmesini sağlar.