karaciğer kanseriHer ne kadar karaciğer kanserlerine tüm kanserler içinde daha az rastlansa da bu hastalık için önemli bir risk teşkil eden hepatit virüsü ile sarılık hastalığı geçirilmesi sonrası virüs taşıyıcılığı ülkemizde yaygındır. Bu bireyler karaciğer kanseri gelişimi için risk altındadır. Dolayısı ile sirozlu hastalar ve hepatit taşıyıcısı olanlar takip altında olmalıdır.

Karaciğer kanserinden korunmak için hepatit virüsleriyle enfekte olmaktan kaçınmak gerekir. Hepatit B virüsünden aşılanarak korunulabilir. Siroza ve uzun dönemde karaciğer kanserine neden olabileceği için alkol tüketiminden de uzak durmak gerekir.

Risk Faktörleri

Karaciğer kanserine neden olan etkenler tam olarak bilinmemekle birlikte hepatit B ve hepatit C virüsü taşıyıcısı olanlar ile siroz hastaları risk grubunun başında gelmektedir. Hepatit virüsü kan yoluyla ve cinsel yolla insandan insana bulaşır. Karaciğer kanseri, bu virüsler ile enfeksiyonlardan yıllarca sonra ortaya çıkabilir. Yakınmanız olmadan da hepatit virüsleriyle karşılaşmış ve taşıyıcı olmuş olabilirsiniz; bu durum ancak kan testleri ile anlaşılabilir. Aynı şekilde, siroz hastalarında da karaciğer kanserine yakalanma riski vardır.

Belirtiler

Karaciğer kanserlerindeki yakınma ve belirtilerin hiç birisi karaciğer kanserine özgün değildir. Karında şişkinlik, iştahsızlık, karnın sağ üst kısmında sırta vuran ağrı, sarılık, kilo kaybı ve ciltte sararma, idrar renginde koyulaşma bulguları karaciğer kanserinin belirtisi olabilir. Bu nedenle, benzer yakınmaları olan kişilerin doktora başvurması gerekmektedir.

Tanı

Erken evrede karaciğer kanseri tanı konulabilmesi için siroz ve hepatit taşıyıcısı olan hastaların takipleri önemlidir. Belli aralıklarla yapılacak doktor muayenesi ve kan testi kanserin erken yakalanmasına yardımcıdır. Ayrıca karın ultrasonografisi, bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme yöntemleri ile karaciğerin görüntülenmesi tanı koydurucudur.

Karaciğer kanseri çok değişkenlik gösterebileceğinden, hepatit virüsü taşıyıcısı ve sirozlu hastalar uzman doktor ile görüşmeyi ihmal etmemelidir.